Cumhurbaşkanı Erdoğan Orta Vadeli Programın ayrıntılarını açıkladı
Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz Beştepe’de Orta Vadeli Programa ilişkin sunum yaptı. Programın Yılmaz tarafından açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıktı. Erdoğan, “13 yıldır sürekli büyüyoruz, Merkez Bankası rezervleri 117,3 milyar dolara ulaştı. Enflasyonu tek haneye indireceğiz, KKM görevini yerine getirdi.”
Yılmaz sunumunda şu ifadeleri kullandı:
Bugün yaptığımız toplantının hayırlı olmasını diliyorum. 2053 ve sonrasına uzanan tecrübeli liderliği ve vizyonuyla her adımda yakından takip ettikleri program çalışmamız, saygın otoritelerin onayı ve imzasıyla bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Umarım hayırlı olur.
2024-2026 ORTA HEDEFLERİ ŞUNLARI İÇERMEKTEDİR: OVP, merkezi yönetim bütçesinin hazırlanma sürecini başlatan temel belgemizdir. Kamu idarelerinin temel ekonomik büyüklükleri, toplam gelir ve gider varsayımlarını ve ödenek teklif tavanını içeren temel politika belgesidir. 3 yıllık perspektifle 2024-2026 dönemini kapsayacak ve Cumhurbaşkanı kararıyla resmiyet kazanacak. 2024-2026 dönemine ilişkin ana hedefler, makroekonomik amaç ve politikalar ile öncelikli yapısal alanlar yer almaktadır.
OVP A TAKIM ÇALIŞMASI: Bugün bu yılki OVP’nin Ek 3’ü şeklinde yapısal reformlarımıza yönelik takvim kapsamında ortaya konan çalışmayı kamuoyuyla paylaşıyorum. MTP dediğimiz bir grup çalışmasıdır. Pek çok meclisin Bakanlığa katkı sağladığı uzun bir süreçle hazırlanıyor. 2 aylık bir süreçte hazırlandı. Tamamlayıcı ve uyumlu bir ekip çalışması olduğunu söylemek isterim. Model çalışmalar yapıldı, Merkez Bankamız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere ekonominin temel kurumları çalışmalara destek verdi.
PLAN KAPSAMLI İSTİŞARELERLE HAZIRLANDI: Biz sadece kamu sektöründe çalışmadık; programı sivil toplum ve paydaşların görüşlerine başvurarak hazırladık. İstişare ve sağduyu temel düsturumuzdur. Alanı ne olursa olsun öncelikle ilgili tarafların belirlenmesi ve onlarla istişarede bulunulması politikaların etkinliğini artıran ve sahiplenmeyi getiren bir süreçtir. Bu planın kapsamlı istişarelerle hazırlandığını söyleyebilirim. İhracatçı birliklerinden sendikalara, memur ve işçi sendikalarına, iş dünyasından sanayi odalarına ve tarım sektörüne kadar toplumun tüm kesimleriyle istişarede bulunarak hazırladık.
DEPREM AFETİNİN YARALARINI SARACAĞIZ: Bu slaytta planın temel çerçevesini özetlemeye çalıştık. Ana çatıdan bu şekilde bahsedebiliriz. 3 yıllık süreçte neler başaracağız diye sorduklarında deprem felaketinin yaralarını saracağız. Gelecekteki afetlere ilişkin riskleri azaltacak yatırımları hayata geçireceğiz. İkinci temel hedefimiz ise makroekonomik ve finansal istikrarın sağlanması ve orta vadede ülkemizde enflasyonun tek haneli rakamlara ulaşmasıdır.
ORTA VADEDE SOMUTLULUK ETKİLERİNİ BEKLİYORUZ: Para politikasını dönemin ihtiyaçlarına uygun şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Araç bağımsızlığı çerçevesinde Merkez Bankamız üzerine düşeni yapacaktır. Orta vadede yapısal dönüşümlerin somut etkilerini bekliyoruz, kısa vadede ise yapısal dönüşümleri gerçekleştiren bir ülke olarak beklentilerle olumlu etkilerin artırılmasını hedefliyoruz. Dünya ekonomisi son 20 yılda ortalama yüzde 3,6 oranında büyürken, son yıllarda bu oran yüzde 3’e düştü. Bunu 25-26’ya kadar uzattığınızda resim pek değişmiyor. Dünya ticareti büyümenin üzerinde seyredecek, bu yıl dünya ticaretinde yüzde 2,3 büyüme bekleniyor. Politikalarımızı çağın kurallarını doğru okuyarak şekillendirmeliyiz.
DÜNYANIN 2 PUAN ÜZERİNDE BİR BÜYÜME PERFORMANSI SERGİLEDİK: Türkiye’nin son 20 yılda ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 5,5 oldu. Dünyanın 2 puan üzerinde bir büyüme performansı sergiledik. 2024’te yüzde 4,0, 2025’te yüzde 4,5, 2026’da ise yüzde 5,0 büyüme bekliyoruz. Bu yıl 1,67 milyar dolar milli gelire ulaşacağız. Kişi başına düşen gelirin 2024 yılında 12.875 dolar, 2025 yılında 13.717 dolar, 2026 yılında ise 14.855 dolar olmasını bekliyoruz. Nüfusumuz 88 milyon 750 bine ulaşacak. Ortalama yüzde 4,5 büyüyecek. 2,7 milyonluk istihdam artışı bekliyoruz. Her yıl 909 bin kişilik bir artış ve istihdam artışı bekliyoruz. Buna rağmen işsizlik oranı istediğimiz kadar azalmıyor. İşgücü piyasasına katılım oranında hızlı bir artış bekliyoruz. İşsizlik oranının 2024’te yüzde 10,3’e, 2025’te yüzde 9,9’a, 2026’da ise yüzde 9,3’e düşmesini bekliyoruz. 2023’ü ise yüzde 4,4 büyümeyle kapatmayı bekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
TÜRKİYE’Yİ KİMİN YÖNETECEĞİ BELİRLİYOR Kırklareli ve İstanbul’da meydana gelen selde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Umarım OVP faydalı olur. Türkiye’nin başta yönetim istikrarı olmak üzere büyük kazanımlar elde ettiğini her geçen gün daha net görüyor ve anlıyoruz. Sadece Türk siyasi tarihine değil, dünya literatürüne de geçen seçimleri çok şükür tam bir demokratik olgunlukla tamamladık. Sandıkların açılmasıyla birlikte belirsizlikler ortadan kalktı ve Türkiye’yi kimin yöneteceği belli oldu.
ÜLKEMİZİN YARARINA YÖNELİK HER TÜRLÜ ÖNERİYİ DİNLEMEYE AÇIĞIZ: Seçimlerin üzerinden henüz bir hafta geçmeden kabinemizi açıkladık, ekonomideki kadromuzu oluşturduk ve hızla yolculuğumuza yeniden başladık. Eski Türkiye’nin alışkanlıklarından kurtulamayanların durumunu acıyla izliyoruz. 102 gün geçmesine rağmen bazı insanlar hala kavgalardan, iç çatışmalardan başını kaldıramıyorken biz işimizi yapıyoruz. Mevcut belirsizliklere yenilerini ekleyen zorlu bir denklemde, krizleri ülkemiz için fırsata dönüştürmek için çalışıyoruz. Türkiye için en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Biz siyaseti başarı aracı olarak değil millete hizmet aracı olarak görüyoruz. Kimseye ön yargıyla yaklaşmayız. Ülkemize fayda sağlayacak her türlü öneriyi değerlendirmeye hazırız.
DEPREMİ ASLA GÖZALDIĞIMIZ: Muhalefetin geçmişteki hatalarından ders almasını ve OVP gibi ülkemiz yararına olan çalışmalarda bize destek vermesini bekliyoruz. Ekonomik planlarımızda 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde yaşayan 14 milyon insanı etkileyen depremi asla göz ardı etmiyoruz. Ülke ekonomisine 104 milyar dolara mal olan deprem felaketi yükümüzü daha da artırıyor. Türkiye, küresel sorunların yanı sıra yüzyılın felaketinin yarattığı zorluklarla da boğuşuyor.
ENFLASYONDA SÜREKLİ BİR ARTIŞ VAR: Enflasyonda sürekli bir yükseliş var. Geçiş dönemi sonrasında çok daha sağlıklı bir yerde enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesinin önünü açıyoruz. 2023 yılsonu TÜFE’nin yüzde 65 olmasını bekliyoruz. 2024 sonunda TÜFE’nin yüzde 33,0, 2025 sonunda yüzde 15,2, 2026 sonunda da yüzde 8,5 olmasını bekliyoruz. İhracatın yüzde 255’e çıkmasını bekliyoruz. bu yıl milyar dolar, 2026’da ise 320 milyar dolar. Cari açığın -2 civarında olmasını bekliyoruz. Yurtiçi tasarruflarımızı artıracağız. 1,6 puan artacağını iddia ediyoruz. Cari açığın yılsonunda 4 milyar dolar olmasını bekliyoruz.
GELİRLERİMİZDE BİRAZ ARTIŞ VAR: 2023 yılındaki depremlere ayırdığımız bütçe 762 milyar TL. 2024 yılında 1 trilyon 62 milyar TL. Felaketin yaralarını sarmak için 3 trilyona yakın kaynağın kullanılacağını belirtmek isteriz. Bütçe istikrarının 2023 sonunda 1,63 trilyon TL açık vermesini bekliyoruz. Faiz dışı bütçe istikrarının 2023 sonunda 966,8 milyar TL açık vermesini bekliyoruz. Gelirlerimizde ılımlı bir artış öngörüyoruz. Gelirimizin milli gelire oranı yüzde 20,6’ya ulaşacak. Bütçe açığı kademeli olarak azalacak.
İNSANA YATIRIM TOPLUMSAL REFAHI ARTIRIR: AB tanımlı borç stokunu da verdik. Türkiye bu konuda dünyanın en uygun ülkelerinden biri. İyi ki böyle bir yapımız var, borç yapısıyla felakete yakalansaydık bu çalışmaları yapamazdık. Sağlam bir temel, afetlerde vatandaşlarımızın yaralarını daha rahat sarmamızı sağladı. Yapısal reformları sunmak istiyorum. Reform başlıklarımız; Büyüme ve Ticaret, İnsan Sermayesi ve İstihdam, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, İş ve Yatırım Ortamının İyileştirilmesi, Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar, Yeşil ve Dijital Dönüşüm. 7 öncelikli yapısal alan belirledik. Lojistik tesisleri geliştirip madencilik gibi alanlarda önemli değişiklik ve dönüşümler gerçekleştireceğiz. Bizim asıl amacımız halkımıza hizmettir, temeli ise insandır. İnsan kaynağına yapılan yatırım toplumsal refahı artırır ve insan kanalıyla ekonomiyi güçlendirir. Gençlere ve kadınlara yönelik politikalara odaklanacağımızı söyleyebilirim.
Enflasyon devam ederken finansal piyasalarda yapacağımız reformlarla finansal piyasaları geliştirmeye devam edeceğiz. Emeklilik sistemleriyle ilgili yenilikler düşünüyoruz. Afet yönetimi konusunda kentsel dönüşümün hızlandırılması, yeni afet sigortası modellerinin geliştirilmesi gibi çeşitli konularımız var.